Uzman Klinik Psikolog Şakir ERNAS 05057675885
sakirernas@gmail.com
Kendi Olmanın Orijinal Otantikliği: Özbenlik, Özgüven ve Özfarkındalık
13/01/2018
Kendi Olmanın Orijinal Otantikliği: Özbenlik, Özgüven ve Özfarkındalık Bizi biz yapan şey nedir? Kişiliğimizi oluşturan oluşturan iki temel boyut var; biri kimine göre genetik mirasımızın bir hediyesi veya kimine göre bir vebası olan mizaç(huy), diğeri ise çevresel etmenlerin etkileşimiyle gelişen karakter. Karakterin de gelişimine zemin hazırlama yönüyle sosyoekonomik şartların sağladığı şans etkisi veya neden olduğu baht(kader) etkisini barındırır. Kimlik; mizaç ve karakter boyutlarının kültür potasında erimesinden oluşur. Burada dikkat edilmesi gereken başka etmenlerde vardır; tarihsel zaman, güvenlik ihtiyaçlarını, fizyolojik ihtiyaçlar, eğitim kalitesi ve aile. Kişiliğin inşasında kullanılan yapıların yanında inşa edileceği yer ve zamansal boyutu da çok önemlidir. Bireyin kendi öz kimliğini keşfedebilmesi için güvenlik ihtiyaçlarını, fizyolojik ihtiyaçlarını ve aidiyet-sevme-sevilme ihtiyaçlarını giderdikten sonra homo sapiensle başlayan bilişsel devrimini başlatarak duygu, düşünce ve davranışlarının oluşumunu öz bilinciyle keşfetmesi ve keşfedilen olguların benliğine işleyip farkına varması gerekmektedir. Kişilimizin en önemli yapıları olan düşünce, duygu ve davranışlar öz kimliğimizi yansıtabilmesi için öncelikle bu olguların oluşum sürecinde öz bilincimizin bunların farkında olması ve çıkış yerlerinin nereler olduğunu ve neyden kaynaklandığını belirledikten sonra bu tepkimelerin bir eyleme veya duygulanıma dönüşmesine izin verir. Öz farkındalıkla yaptığımız her eylemin öz benliğimizin bir imzası taşıması bundandır. Sağlıklı bir kişiliğin inşa sürecinde dikkat edilmesi gereken çok önemli süreç ve kritik zamansalları barındıran etmenler vardır. Kişi çok güvenli bir yer olan anne karnında bir travmayla doğar. Gözlerini açtığı dünyada ilk kez gördüğü manzarayla şaşkınlıklar içinde kalır; yeni bir sistem yeni bir kültürel ortam ve yeni bir fiziksel alan. Yüzde 20siyle bile eşleşmeyen bir örnekle izah edilirse; ekvatoral bir bölgeden bir çocuğun kutuplara yakın bir bölgeye tek başına götürüldükten sonra ilk kez karşılaştığı insanlar, eşyalar, iklim ve hala üzerinde atamadığı korkuları varoluşsal otantikliğiyle yaşaması gibi. İki yıl sürecek bu gelişim evresinde bebeğin sıcak ve içten onun ailesi tarafından kabulünü gösteren sevilmesi ve bu sevilmenin sağladığı aidiyetlik duygularını kazanması çok önemlidir. Kişiliğinin ikinci önemli gelişimsel süreci olan iki ile altı yaş aralığıdır. Bu süreçte çocuk var olan sosyal yapı ve kültürel yapılara ait şemalar kazanır. Sosyal statü ve yapıların anlamlarını ve gerekliliklerin farkına varır. Ateşin yakıcı ve can acıtıcı olduğunu ne kadar anlatsanız bile çocuk bunu yaşayıp tatmadıktan sonra asla bilemez. Doğal bir kanun olarak az bulunan her şeyin kıymetli olmasından dolayı çocuk babanın sürekli işte olmasından dolayı babayı daha çok istemektedir. Bu zorakiliğin yarattığı hoşluk babanın işe gitmesi gerektiği zamanda çocuğun bu ayrılığa aşırı tepki göstermesi sonucu çocuk toplum tarafından hoş görülmeyen yalanla tanışmasına neden olur. Baba “çocuğum senin sevdiğin şu şeyi alıp gelecem” pekiştiriciyle bu durumdan kurtulmaya çalışır. Burada çok önemli bir şeyi çocuk keşfediyor: yalan hoş bir şey değil ama bazen hoş olmayan durumlarla karşılaşmamak için kullanabilirim gibi bir şema oluşturur. Bu örnek bireyin bütün alanlarında temel olarak yanlış inanç ve şemalarının bozukluğunu içerir. Kaygı bozuklukları, öğrenilmiş çaresizlikler, şişirilmiş sahte benlikler, saldırganlıklar, tutumlar, objelere ve nesnelere cinsel yönelimler… Kişi kendisi dışında diğer bireylerin korku-kaygı-çaresizilik-yetersizlik’den arta kalanların toplamından kendini meydana getirir. Bambaşka konularda buluşmak üzere… Kendinize iyi davranın.
|
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Kendi Varlığını Duyurma Haykırışı: Saldırganlık ve Kızgınlık - 13/01/2018 |
Sosyal bir varlık olan insan kendi içindeki gizemi keşfedip ulaşma uğruna ilk olarak fizyolojik ihtiyaçlarını giderdikten sonra bir ferdi olduğu sosyokültürel yapıya aidiyet ve sevilmeye yönelik gereksinimlerinin karşılanması |
Pazartesi sendromu nedir? - 11/01/2018 |
Kişi ekonomik kaygılarını mesai başlangıç günü olarak kabul edilen pazartesi günü Afrika’da her gün bir ceylan uyanır yaşamak için dünddn hızlı Koşmalı |
Aktif Ziyaretçi | 3 |
Bugün Toplam | 299 |
Toplam Ziyaret | 248009 |
Aile Evlilik Çift Terapisti Fulya Güner 05333738123 | |
OKB’nin Nedenleri.. | |
Aile Evlilik Danışmanı Sinem S Çocuk Ergen 0533 373 81 23 | |
METROPOLİTAN OKUL OLGUNLUK TESTİ | |
Aile Terapistleri Aile Koçları 0533-3738123 | |
Hangi durumlarda Aile Koçluğu İşe Yarar? | |
Aile ve Çift Danışmanı Psikologataknşahin 05057675885 | |
- Mutlu Evliliğin Sırları Nelerdir - | |
BARIŞ YILMAZ | |
- ANLAŞILMAK İSTEYEN KADIN NE YAPMALI – | |
Betül K | |
ve ben söylemek isterim ki, her şeye ve herkese kayıtsızım. | |
Bireysel Aile Psikolog Fulya Beyribey +90 (546) 932 46 24 | |
İnsan Neden Yalnız Hisseder? | |
British Eurolang Genel Müdürü 0216-3481010 | |
İngilizce'yi Nasıl Öğrenebilirim? | |
Dr. Mehmet A. Eroğlu Yaşam-Eğitim Koçu 0544 7243650 | |
İkigai | |
Ergen Psikologları 0505-7675885 | |
Ergen Psikolojisi, Ergenlerde Depresyon | |
evlilik cinsel terapist nesrin örek 05057675885 | |
Cinsel isteksizlik nasıl ele alınmalı ve tedavi edilmelir? | |
Evlilik Çift Terapisi Randevu 0533-373-81-23 | |
Hangi Durumlarda Psikoloğa,Pedagoğa,Aile Terapistine,Evlilik Çift Terapistine Başvurulmalıdır? | |
İlişki Koçları 0544-7243650 | |
İlişki Koçlarına Hangi Durumlarda Gidilebilir? | |
istanbul hayat koçu Kadıköy Bakırköy 0532 158 35 55 | |
Atlarla Terapi | |
istanbul Yaşam Koçları Öğrenci Koçları Dr. Ekrem Çulfa 0544-7243650 | |
ÖZSEVGİ & KARI-KOCA SEVGİSİ | |
İSTANBUL YAŞAM KOÇU YÜKSEL KÖKSAL05354336620 | |
ANNELİK VE CİNSELLİK İKİLEMİNDE YANLIŞ BİLİNEN KONULAR | |
istanbul yaşam koçu 05321583555 | |
KENDİNİ GERÇEKLEŞTİREN KEHANET | |
Kişisel gelişim testleri 0505 767 5885 | |
- Başkalarıyla Yaşayabilme Testi - | |
MyLife Psikolojik Danismanlik 0533 373 81 23 | |
Koçlulukta Danisanı Tanimak için Sorulabilecek Sorular | |
Öğrenci Koçları 0544-7243650 | |
Öğrenci Koçları Nasıl Yardımcı Olur? 0544-7243650 | |
Psikolog Buse Yeğin | |
YEME BOZUKLUĞU NEDİR? | |
Psikolog Çağla Tekeli 0505-767-58-85 | |
Ergenlikte Psikolojik Destek | |
psikolog pedagog aile ve çift terapisi | |
Dr. Psk. Aile Evlilik Çift Danışmanı Ekrem ÇULFA hakkında yazılan yorum, tavsiye, öneri ve faydalar | |
Psikolojik Danışmanlar 0216-3476003 | |
Psikolojik Danışmanlık Nedir? Hangi Durumlarda Psikolojik danışmanlardan Profesyonel Yardım Alınır? | |
Psk. Dan. Furkan Çulfa 0544 724 36 50 | |
Okula Gitmenin Psikolojik Olarak Olumlu Katkıları Nelerdir? | |
Sosyolog Merve Ege tel 0505 767 5885 | |
İntihar | |
Uzman Klinik Psikolog Şakir ERNAS 05057675885 | |
Kendi Varlığını Duyurma Haykırışı: Saldırganlık ve Kızgınlık | |
Uzman Klinik Psikolog Büşra GÜNEŞ | |
ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ PROBLEMLERİ İLE BAŞA ÇIKMA | |
Uzman Klinik Psikolog Pedagog Gülten Demirdöven Çocuk Ergen Aile Terapisti Eğitim Koçu 05447243650 | |
BOŞANMALAR ÇOCUKLARI NASIL ETKİLİYOR? | |
uzman klinik psikolog sabiha ışık 05333738123 | |
Antisosyal Kişilik Bozukluğu | |
Uzman Psikolog Gülşah Babaoğlu | |
ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE BAĞLANMA STİLİ VE BENLİK SAYGISI DERECESİ İLE SÜREKLİ ÖFKE VE ÖFKE İFADE B | |
Uzman Psikolog Sibel KESKİNEL | |
Uzman Psikolog ve Yaşam Koçu Olmak | |
Yaşam Koçları-Öğrenci Koçları-Aile Koçları 0544-7243650 | |
NEOFOBİ | |
YAŞAM KOÇU ÖĞRENCİ KOÇU SİNAN SEYFİ YETKİNER | |
İSTİFÇİLİK BOZUKLUĞU | |
Yaşam Koçu Öğrenci Koçu Acıbademde Kadıköyde Ayşim Çulfa | |
Ebeveynler Çocuklarının Karne Notları İle ilgili Nasıl Bir Tutum İçinde Olmalılar? | |
Alış | Satış | |
---|---|---|
Dolar | 34.4131 | 34.5510 |
Euro | 36.3571 | 36.5028 |
Kendimizle ve çevremizle ilgili sahip olduğumuz düşünceler, tavırlar, yargılar ister olumlu olsun ister olumsuz çoğunlukla bizim tarafımızdan seçilmemiştir; yaşadığımız çevrenin bize öğrettikleri ve yaşadığımız olaylardan bize kalıntı olarak kalan şeylerdir. Ve bunlar mantıklı olmayabildikleri gibi hayatımıza da zarar verebilmektedir.
İster bir yetişkin olalım, ister çocuk ve ergen isterse bir çift olalım yaşadığımız her şey sahip olduğumuz bu çürük yapıdan etkilenmektedir. Ne kendimizle ne de çevremizle ilişkilerde yaşadığımız sorunlar bizden değil, sahip olduğumuz bu çürük yapıdan kaynaklanmaktadır.
Bilgisayara bulaşmış virüsler nasıl ki bilgisayarı doğru işlemez hale getiriyorsa, zihnimizin sahip olduğu psikolojik virüsler de zihnimizin işleyişini altüst edebiliyor. Ancak bilgisayarı virüslerden temizlediğinizde ya da onu yeniden programladığınızda iyi çalışabiliyor. Zihnimiz de temizlenmeye, bakıma, yenilenmeye ihtiyaç duyar. Bu nedenle psikologa gitmek bir delilik değil, zihni temizleme, yenileme ve bakım hareketidir. Ve şunu unutmayın zihninizin bu hali başkaları tarafından ve yaşadığınız olaylar tarafından oluşturuldu, siz tercih etmediniz, o nedenle sizin hiçbir kabahatiniz yok. İster kendiniz bir psikologa gidin ister çocuğunuzu götürün, isterse eş olarak gidin, utanılacak, korkulacak, bir şey yoktur, kendinizi suçlamayın, çünkü içinde yaşadığınız durumu siz seçmediniz, şartlar, yaşadığınız olaylar, çevreniz, size verilen şeyler sizi bu hale getirdi. Psikologa gitmek bir delilik değil ancak öz benliğini keşfetmek isteyen, tercih hakkını kullanan bir insanın akıllıca davranışı olabilir. Bu sadece psikolog için değil diğer uzmanlar ve gelişim fırsatları için de geçerlidir.
NOT: Psikolojik problemlerle(Durumlar) psikolojik hastalık aynı şey değildir. Her insanın belirli konularda psikolojik problemleri olabilir, eğer onların üstüne gider ve anlamaya çalışırsak pek çoğu sorun olmaktan çıkabilir, ancak üzerine gitmediğimiz bazı problemler bizi hasta edebilir. Zamanında temizlenmemiş bir diş taşı diş çürüğü ve iç organlarla ilgili bazı sorunlara yol açabilir. Diş taşı veya lekesiyle diş çürüğü aynı şey değildir.
Psikologlar, halk dili ile “delilik” olarak nitelendirilen, psikologlar tarafından da iletişimin kesildiği durumlar olarak nitelendirilen klinik durumlarla karşılaştıklarında bu durumdaki kişileri ilgili uzmanlara ( psikiyatris, nörolog vb) yönlendirirler. ”Deli doktoru” tabiri psikologların iş tanımı konusunda yeterli bilgiye sahip olmayan insanların aklında kalan “kötü şöhret” olarak tabir edilebilecek bir yanlış bilgidir.
Psikolog sizi yargılamaz, suçlamaz, size akıl öğretmez, sizi eleştirmez. Psikolog insan zihninin işleyişi, düşünce ve davranış gelişimi, kendimiz ve çevreyle kurduğumuz ilişkiler hakkında eğitimini aldığı bilgiler aracılığıyla size yardımcı olur, terapi yapar.
Terapi, konuşmanın ve karşılıklı iletişimin kullanıldığı bir anlama ve değerlendirme yoludur, ancak buradaki konuşma herhangi bir insanla yaptığınız konuşma şeklinde olmamaktadır.
Psikolog sadece bir rahatlama yeri değildir, rahatlama sunulan terapinin beklenen sonuçlarından biridir.
Sorularınız ve ek bilgi için mail adresi veya telefonla bağlantıya geçebilirsiniz.
0544-724-36-50
Teşekkür ederiz!