Yaşam Koçları-Öğrenci Koçları-Aile Koçları 0544-7243650
ekremculfa@hotmail.com
AKROFOBİ
06/01/2012 AkrofobiAkrofobi; diğer anlamıyla yükseklik korkusu olarak bilinir. Yüksek yerlere çıkmak, yüksek yerlere bakma ve yüksek yerlerde bulunma gibi durumlardan korkmadır. Bu kişiler yüksek apartmanlara, teleferik gibi şeylere, dönme dolap, uçak, dağ gibi yüksekliği belirten yerlere çıkamazlar. Hatta bu kişiler yüksek bir yerde sabit bir şekilde durmalarına rağmen vücutlarının düştüğünü hissederler. Bazıları ise kontrol edemedikleri bir atlama isteğine kapılmaktan korkmaktadır. Hatta bazı hastalar ise dışarıdan bir kuvvetin kendilerini uçurumun kenarına sürüklediği hissini yaşamaktadırlar. Akrofobisi olan pek çok hastanın başı döner ki bu anksiyetenin psikolojik bir belirtisidir ya da somatik hayalin bir ifadesidir. Merdivenden korkan bir hasta şayet yakınlarında bir pencere yoksa ayakları yere basınca kendini güvende hissedecektir. Eğer büyük bir pencere varsa, kişi korkacaktır. Akrofobideki duygusal-fiziksel tepkiler diğer fobilerdeki gibidir. Titreme, aşırı terleme, kalp çarpıntıları, ağlama ve bağırma en sık görülen reaksiyonlardır. Kişinin yükseklik korkusunda yaşadığı durum baş dönmesinden daha farklıdır. Kişi yükseğe çıktığında önce paniklemeye başlar ve etrafında tutunabileceği bir şeyler arar. Kendi denge duygusuna güvenmez. Böyle bir durumda hasta hemen aşağıya inmeye başlar ya da dizlerinin üstüne çöker. Yani genel itibariyle yükseklik korkusu kişinin hayatını ve aktivitelerini oldukça kısıtlayabilir. Akrofobi’ nin Sebepleri ve Yapılan Araştırmalar Araştırmalar insanların genelde yükseklikten tedirgin olmalarını normal bir durum olduğunu göstermektedir. 1960’ larda yapılan bir deneyde, emekleyen bebeklerin anneleri bebeklerini çağırmalarına rağmen yüksekte bulunan bir cam paneli geçmeyi reddettikleri görülmüştür. Bu nedenle akrofobinin evrimsel hayatta kalma mekanizmasının kısmen yerleşmiş bir parçası olduğu düşünülmektedir. Normal bir korku tepkisinin, aşırı reaksiyona dönüşmüş hali olarak kabul edilir. Ayrıca birçok uzman, akrofobinin önceden yaşanmış kötü bir düşme ya da ebeveynlerin yükseklik karşısında gösterdiği aşırı tepkiler sonucu öğrenilmiş bir davranış olduğunu düşünmektedir. New Scientist dergisinin yayımladığı bir araştırmaya göre, yüksekten aşırı derecede korkanlar, yüksek bir yere çıktığında bacakları titreyip başları dönenler, dikey mesafeleri olduğundan daha yüksek görüyorlar. Bu kişiler ne kadar çok korkuyorlarsa, yükseklik mesafesiyle ilgili yaptıkları hatalar da o kadar büyük oluyor. California Eyalet Üniversitesinden psikolog Russell Jackson, araştırma sonucunun, geleneksel yükseklik korkusu (akrofobi) teorilerinin tam tersini gösterdiğini söyledi. Psikologlar akrofobiyi ‘’normal olarak algılanan bir şeyden aşırı korku duymak’’ olarak nitelendiriyorlar. Ancak 43 kişi üzerinde yapılan araştırmada bunun tam tersi saptandı. Jackson, akrofobinin önemli bir unsurunun, bu kişilerin gördükleri şeyi farklı algılayıp normal davranmaları olduğunun belirlendiği söylendi. Araştırmaya katılanlara önce bir köprüden geçerken veya dönme dolaba binerken neler hissettikleri soruldu. Ardından 14,4 metre yüksekliğindeki 5 katlı binanın yüksekliğini aşağıdan ve yukarıdan tahmin etmeleri istendi. Deneklerden biri hariç hepsi binanın yüksekliğini olduğundan çok daha fazla tahmin etti. Bunun yanı sıra deneklerin bunun altından baktıklarında daha doğru tahminde bulundukları belirlendi. Yükseklik korkusu en fazla olanlar, binanın aşağısından yüksekliği 3 metre fazla tahmin ederken binanın tepesinden 12 metre fazla tahmin etti. Jackson, 14 metrelik binayı 50 metre olarak gören yükseklik korkusundan mustarip olanların, normal bir insan 50 metrelik bir binada ne tepki verirse aynı tepkiyi verdiklerini söyledi. Jackson, ‘’ yükseklik söz konusu olduğunda korkusuz insan yoktur’’ dedi. Virginia’ da yapılan bir başka araştırmada da, yükseklik korkusunda yanlış algılamanın önemli bir faktör olduğu saptandı. Ancak araştırma başkanı Jeanine Stefanucci, yanlış algılamaya korkunun yol açtığı düşüncesine vardığını söyledi. Akrofobinin Tedavisi Bilişsel- davranışçı terapi bu tip fobilerde kullanılan en önemli tekniktir. Hastayı aşama aşama ya da aniden korkulan duruma maruz bırakan bu yönteme sıkça başvurulmaktadır. Bunun yanı sıra kişiye, paniği durdurup, aşırı duygusal tepkilerini kontrol altına alabilecek ve metotlar da öğretilir. Akrofibide hastayı yüksek yerlere çıkarmak en sık kullanılan tedavi yöntemidir. Ancak 2001 yılından bu yana kullanılan görsel gerçeklik tekniği de oldukça etkili sonuçlar vermektedir. Kaynakça; http://rehber.uzmantv.com/yukseklik-korkusu-nedir 0533 373 81 23 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Yorumlar | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Yazarın diğer yazıları | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
NEOFOBİ - 13/02/2012 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
NEOFOBİ | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
çocuklarda parmak emme alışkanlığı - 02/02/2012 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
çocuklarda parmak emme alışkanlığı | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Altını Islatma (Anürezis) - 17/01/2012 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Altını Islatma (Anürezis) | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Tuvalet Eğitimi - 11/01/2012 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Tuvalet Eğitimi | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
UÇUŞ FOBİSİ - 07/01/2012 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
UÇUŞ FOBİSİ | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Stres Nedir?Trafikte Stres Nedir? - 07/01/2012 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Stres Nedir?Trafikte Stres Nedir? | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
İLİŞKİDE KISKANÇLIK - 07/01/2012 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
İLİŞKİDE KISKANÇLIK | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
diyet ve psikoloji - 07/01/2012 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
diyet ve psikoloji | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
SINAV KAYGISI NEDİR? - 07/01/2012 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
SINAV KAYGISI NEDİR? | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Devamı | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Aktif Ziyaretçi | 35 |
Bugün Toplam | 241 |
Toplam Ziyaret | 247951 |
Aile Evlilik Çift Terapisti Fulya Güner 05333738123 | |
OKB’nin Nedenleri.. | |
Aile Evlilik Danışmanı Sinem S Çocuk Ergen 0533 373 81 23 | |
METROPOLİTAN OKUL OLGUNLUK TESTİ | |
Aile Terapistleri Aile Koçları 0533-3738123 | |
Hangi durumlarda Aile Koçluğu İşe Yarar? | |
Aile ve Çift Danışmanı Psikologataknşahin 05057675885 | |
- Mutlu Evliliğin Sırları Nelerdir - | |
BARIŞ YILMAZ | |
- ANLAŞILMAK İSTEYEN KADIN NE YAPMALI – | |
Betül K | |
ve ben söylemek isterim ki, her şeye ve herkese kayıtsızım. | |
Bireysel Aile Psikolog Fulya Beyribey +90 (546) 932 46 24 | |
İnsan Neden Yalnız Hisseder? | |
British Eurolang Genel Müdürü 0216-3481010 | |
İngilizce'yi Nasıl Öğrenebilirim? | |
Dr. Mehmet A. Eroğlu Yaşam-Eğitim Koçu 0544 7243650 | |
İkigai | |
Ergen Psikologları 0505-7675885 | |
Ergen Psikolojisi, Ergenlerde Depresyon | |
evlilik cinsel terapist nesrin örek 05057675885 | |
Cinsel isteksizlik nasıl ele alınmalı ve tedavi edilmelir? | |
Evlilik Çift Terapisi Randevu 0533-373-81-23 | |
Hangi Durumlarda Psikoloğa,Pedagoğa,Aile Terapistine,Evlilik Çift Terapistine Başvurulmalıdır? | |
İlişki Koçları 0544-7243650 | |
İlişki Koçlarına Hangi Durumlarda Gidilebilir? | |
istanbul hayat koçu Kadıköy Bakırköy 0532 158 35 55 | |
Atlarla Terapi | |
istanbul Yaşam Koçları Öğrenci Koçları Dr. Ekrem Çulfa 0544-7243650 | |
ÖZSEVGİ & KARI-KOCA SEVGİSİ | |
İSTANBUL YAŞAM KOÇU YÜKSEL KÖKSAL05354336620 | |
ANNELİK VE CİNSELLİK İKİLEMİNDE YANLIŞ BİLİNEN KONULAR | |
istanbul yaşam koçu 05321583555 | |
KENDİNİ GERÇEKLEŞTİREN KEHANET | |
Kişisel gelişim testleri 0505 767 5885 | |
- Başkalarıyla Yaşayabilme Testi - | |
MyLife Psikolojik Danismanlik 0533 373 81 23 | |
Koçlulukta Danisanı Tanimak için Sorulabilecek Sorular | |
Öğrenci Koçları 0544-7243650 | |
Öğrenci Koçları Nasıl Yardımcı Olur? 0544-7243650 | |
Psikolog Buse Yeğin | |
YEME BOZUKLUĞU NEDİR? | |
Psikolog Çağla Tekeli 0505-767-58-85 | |
Ergenlikte Psikolojik Destek | |
psikolog pedagog aile ve çift terapisi | |
Dr. Psk. Aile Evlilik Çift Danışmanı Ekrem ÇULFA hakkında yazılan yorum, tavsiye, öneri ve faydalar | |
Psikolojik Danışmanlar 0216-3476003 | |
Psikolojik Danışmanlık Nedir? Hangi Durumlarda Psikolojik danışmanlardan Profesyonel Yardım Alınır? | |
Psk. Dan. Furkan Çulfa 0544 724 36 50 | |
Okula Gitmenin Psikolojik Olarak Olumlu Katkıları Nelerdir? | |
Sosyolog Merve Ege tel 0505 767 5885 | |
İntihar | |
Uzman Klinik Psikolog Şakir ERNAS 05057675885 | |
Kendi Varlığını Duyurma Haykırışı: Saldırganlık ve Kızgınlık | |
Uzman Klinik Psikolog Büşra GÜNEŞ | |
ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ PROBLEMLERİ İLE BAŞA ÇIKMA | |
Uzman Klinik Psikolog Pedagog Gülten Demirdöven Çocuk Ergen Aile Terapisti Eğitim Koçu 05447243650 | |
BOŞANMALAR ÇOCUKLARI NASIL ETKİLİYOR? | |
uzman klinik psikolog sabiha ışık 05333738123 | |
Antisosyal Kişilik Bozukluğu | |
Uzman Psikolog Gülşah Babaoğlu | |
ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE BAĞLANMA STİLİ VE BENLİK SAYGISI DERECESİ İLE SÜREKLİ ÖFKE VE ÖFKE İFADE B | |
Uzman Psikolog Sibel KESKİNEL | |
Uzman Psikolog ve Yaşam Koçu Olmak | |
Yaşam Koçları-Öğrenci Koçları-Aile Koçları 0544-7243650 | |
NEOFOBİ | |
YAŞAM KOÇU ÖĞRENCİ KOÇU SİNAN SEYFİ YETKİNER | |
İSTİFÇİLİK BOZUKLUĞU | |
Yaşam Koçu Öğrenci Koçu Acıbademde Kadıköyde Ayşim Çulfa | |
Ebeveynler Çocuklarının Karne Notları İle ilgili Nasıl Bir Tutum İçinde Olmalılar? | |
Alış | Satış | |
---|---|---|
Dolar | 34.4131 | 34.5510 |
Euro | 36.3571 | 36.5028 |
Kendimizle ve çevremizle ilgili sahip olduğumuz düşünceler, tavırlar, yargılar ister olumlu olsun ister olumsuz çoğunlukla bizim tarafımızdan seçilmemiştir; yaşadığımız çevrenin bize öğrettikleri ve yaşadığımız olaylardan bize kalıntı olarak kalan şeylerdir. Ve bunlar mantıklı olmayabildikleri gibi hayatımıza da zarar verebilmektedir.
İster bir yetişkin olalım, ister çocuk ve ergen isterse bir çift olalım yaşadığımız her şey sahip olduğumuz bu çürük yapıdan etkilenmektedir. Ne kendimizle ne de çevremizle ilişkilerde yaşadığımız sorunlar bizden değil, sahip olduğumuz bu çürük yapıdan kaynaklanmaktadır.
Bilgisayara bulaşmış virüsler nasıl ki bilgisayarı doğru işlemez hale getiriyorsa, zihnimizin sahip olduğu psikolojik virüsler de zihnimizin işleyişini altüst edebiliyor. Ancak bilgisayarı virüslerden temizlediğinizde ya da onu yeniden programladığınızda iyi çalışabiliyor. Zihnimiz de temizlenmeye, bakıma, yenilenmeye ihtiyaç duyar. Bu nedenle psikologa gitmek bir delilik değil, zihni temizleme, yenileme ve bakım hareketidir. Ve şunu unutmayın zihninizin bu hali başkaları tarafından ve yaşadığınız olaylar tarafından oluşturuldu, siz tercih etmediniz, o nedenle sizin hiçbir kabahatiniz yok. İster kendiniz bir psikologa gidin ister çocuğunuzu götürün, isterse eş olarak gidin, utanılacak, korkulacak, bir şey yoktur, kendinizi suçlamayın, çünkü içinde yaşadığınız durumu siz seçmediniz, şartlar, yaşadığınız olaylar, çevreniz, size verilen şeyler sizi bu hale getirdi. Psikologa gitmek bir delilik değil ancak öz benliğini keşfetmek isteyen, tercih hakkını kullanan bir insanın akıllıca davranışı olabilir. Bu sadece psikolog için değil diğer uzmanlar ve gelişim fırsatları için de geçerlidir.
NOT: Psikolojik problemlerle(Durumlar) psikolojik hastalık aynı şey değildir. Her insanın belirli konularda psikolojik problemleri olabilir, eğer onların üstüne gider ve anlamaya çalışırsak pek çoğu sorun olmaktan çıkabilir, ancak üzerine gitmediğimiz bazı problemler bizi hasta edebilir. Zamanında temizlenmemiş bir diş taşı diş çürüğü ve iç organlarla ilgili bazı sorunlara yol açabilir. Diş taşı veya lekesiyle diş çürüğü aynı şey değildir.
Psikologlar, halk dili ile “delilik” olarak nitelendirilen, psikologlar tarafından da iletişimin kesildiği durumlar olarak nitelendirilen klinik durumlarla karşılaştıklarında bu durumdaki kişileri ilgili uzmanlara ( psikiyatris, nörolog vb) yönlendirirler. ”Deli doktoru” tabiri psikologların iş tanımı konusunda yeterli bilgiye sahip olmayan insanların aklında kalan “kötü şöhret” olarak tabir edilebilecek bir yanlış bilgidir.
Psikolog sizi yargılamaz, suçlamaz, size akıl öğretmez, sizi eleştirmez. Psikolog insan zihninin işleyişi, düşünce ve davranış gelişimi, kendimiz ve çevreyle kurduğumuz ilişkiler hakkında eğitimini aldığı bilgiler aracılığıyla size yardımcı olur, terapi yapar.
Terapi, konuşmanın ve karşılıklı iletişimin kullanıldığı bir anlama ve değerlendirme yoludur, ancak buradaki konuşma herhangi bir insanla yaptığınız konuşma şeklinde olmamaktadır.
Psikolog sadece bir rahatlama yeri değildir, rahatlama sunulan terapinin beklenen sonuçlarından biridir.
Sorularınız ve ek bilgi için mail adresi veya telefonla bağlantıya geçebilirsiniz.
0544-724-36-50
Teşekkür ederiz!