istanbul hayat koçu Kadıköy Bakırköy 0532 158 35 55
Okul Öncesi Dönemden Yetişkinliğe Özgül Öğrenme Güçlüğü Disleksi
22/03/2015
DSM V'e göre özel öğrenme güçlüğü; okuma, yazma ve matematik alanlarındaki güçlükleri içermektedir. Özel öğrenme güçlüğü eğitim sisteminde ki akademik başarı ile yakından bağlantılıdır. ÖÖG; kişinin bilgiyi kazanmaya çalıştığı süreçte zorluk çekmesi olarak tanımlanabilir. Öğrenme güçlüğü tanımı ilk kez 1963 yılında Samuel Kirk tarafından konulmuştur. Kirk özel öğrenme güçlüğü çeken çocuklarda; normal ya da normalin üstünde zekaya sahip olmalarına rağmen, düşünme, anlama, okuma-yazma veya matematik becerilerinde zekalarına oranla düşük başarı gösterdiklerini gözlemlemiştir. Özel öğrenme güçlüğü çeken çocuklar için bir çok batarya geliştirilmiştir. Bu bağlamda ilgili çocukların bir takım bilişsel alanlarda zorluk çektikleri ve bu zorlukların sosyal hayatlarını önemli ölçüde olumsuz etkilediği gözlemlenmiştir. 2001 yılında Şebnem Sosyal ve ekibi yaptıkları araştırmada toplam 20 özel öğrenme güçlüğü çeken çocuğu incelemişlerdir. Kontrol grubu ise yaş, cinsiyet ve sosyoekonomik düzey açısından araştırma grubu ile benzer özellikleri taşıyan ve herhangi bir psikiyatrik bozukluk belirlenmemiş 20 çocuktan oluşturulmuştur. Araştırma neticesinde WISC-R alt testlerinde 'Resim Tamamlama, Küplerle Desen Oluşturma, Parça Birleştirme, Sözcükler Arasında Benzerlikleri Bulma, Sözcük Dağarcığı, Kazanılmış Bilgi Kapasitesi' gibi alanlarda kontrol grubuna göre daha düşük puan almışlardır. Bu alanlarda yaşanan güçlükler; çocukların çevrelerini doğru algılayamamalarına ve uygun davranışları gösterememelerine yol açmaktadır. Okul Öncesi Dönemde Belirtiler Özel Öğrenme Güçlüğü okul öncesi dönemde tespit edildiği takdirde, çocukların gelişimi daha etkin bir şekilde desteklenebilir. Okul öncesi dönemde çocuklarda genellikle aşağıda ki semptomlar görülmektedir.
İlkokul Dönemi Belirtileri
Yetişkinlik Dönemi Belirtileri
Terapi Öncelikle anne ve baba özgül öğrenme güçlüğü hakkında bilgilendirilmelidirler. Genellikle anne babalar çocuklarını okuyamadıkları için suçlamaktadırlar. Bu ise çocuklarda kaygı bozukluklarına ve öz güven eksikliğine yol açabilmektedir. Aile hastalığın genetik ve nörobiolojik kökenli bir hastalık olduğu konusunda bilinçlendirilmelidir. Ayrıca anne babaya çocuklarına doğru yaklaşma konusunda eğitim desteği verilmelidir. Çocuk ise okuma yazma, şayet gerekli ise, depresyon, kaygı gibi sorunlar konusunda profesyonel destek almalıdır.
Eğer bu konu yardıma ihtiyacınız varsa, bize aşağıda ki telefon numarasından ulaşabilirsiniz. 0532 158 35 55
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Psikolojik Dayanıklılık ve Anne Tutumunun Psikolojik Dayanıklık Gücüne Etkisi - 22/03/2015 |
Psikolojik Dayanıklılık ve Anne Tutumunun Psikolojik Dayanıklık Gücüne Etkisi |
Asperger Otizm - 22/03/2015 |
Asperger Otizm |
Neden Öfke Duyarız? - 22/03/2015 |
Neden Öfke Duyarız? |
Çocuk ve Boşanma - 22/03/2015 |
Çocuk ve Boşanma |
Bir Pedagoğun Gözüyle Terapi - 22/03/2015 |
Bir Pedagoğun Gözüyle Terapi |
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) - 22/03/2015 |
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) |
Çocuk ve Oyun - 22/03/2015 |
Çocuk ve Oyun |
Üstün Yetenekli Çocuklar - 22/03/2015 |
Üstün Yetenekli Çocuklar |
Çocuklarda Gelişimsel Korkular ve Baş Etme Yöntemleri - 22/03/2015 |
Çocuklarda Gelişimsel Korkular ve Baş Etme Yöntemleri |
Devamı |